Kefaret

Her gün sunakta meditasyon yapıyorum,

Yine de hala günahla kaplıyım.

Kendimizi geliştirmek için gösterdiğimiz günlük tüm çabalara rağmen, hala bir sürü hatamız var. Bir tanesini bertaraf ederiz, ancak tüm çaba yeni bir kusur bulmak içindir. Bazı istenmeyen ilişkilerden kendimizi kurtarırız, ancak tüm çaba yeniden dolanmak içindir. Neden kurtuluşu bulmak bu kadar zor? Çünkü, kendi zihinlerimiz kendi zorluklarımızın kaynağı.

Aklı ve hırsı olan her birimiz çok büyük isteklere sahibiz. Şeyleri isteriz. Onları elde etmek için planlar kurgularız. İster gıda gibi içgüdüsel bir dürtü olsun, ister toplumsal onay kılığına girmiş bir arzu, zihinlerimiz asla doyuma ulaşma açlıkları içinde dinlenemez.

Bir kere arzuya kapıldık mı, arzumuzun nesnesi peşinde koşar dururuz. Eğer yakalayamazsak, öfkelenir, kızgınlığa kapılır, hüsrana uğrarız. Eğer istediğimizi elde edersek, yeniden daha fazlasını isteriz.

Elde etmenin sonu yoktur. Meditasyon yapsak bile, bu alışkanlığı bir anda ortadan kaldıramayız. Bu nedenle, sunağın önünde bütün içtenliğimizle otursak bile, kabul etmeliyiz ki çabucak kurtulup iyileşemeyeceğiz.

Tao’nun izdeşleri arzulardan arınmanın yolunu bilir, kişisel kusurlarını kabul eder ve zihnin dışsal tatmin için duyduğu kendi açlığını sabırla ortadan kaldırmak için çalışırlar.

365 Günün Tao’su, Deng Ming-Dao, Dharma Yayınları