Derinlik
- Ersan Kaan Erçelik
- 15 Ağu 2020
- 1 dakikada okunur
Sabah ışığı meditasyon yapan güreşçiyi aydınlatır.
Zihninde, tahtadan bir tapınak bile su ile sürüklenip gider.
Kim bir okyanusun derinlikleriyle boy ölçüşebilir ki?
Bir zamanlar, gösterişli boyuna posuna rağmen, karşılaşmaların çoğunu kaybetmiş bir güreşçi varmış. Bir sürü çalıştırıcıya akıl danışmış, ama hiçbiri de ona nasıl kazanacağını gösterememiş. Gücü de yeteneği de yerindeymiş ama, konsantrasyon ve güveni eksikmiş.
En sonunda, bir meditasyon ustasına gitmiş, usta ona yardım etmeyi kabul etmiş. “Senin adın ‘Engin Okyanus’ anlamına geliyor” diye gözlemlemiş usta. “O halde sana uygulaman için bu meditasyonu vereceğim.”
Gece olduğunda, güreşçi tek başına tapınakta oturmuş ve önce kendini dalgalar gibi canlandırmış gözünde. Gitgide bu dalgalar büyümüş. Kısa sürede bir sel haline gelmişler. Sonra sel etrafı suya boğmuş ve en sonunda da denizin dibindeki yer sarsıntısından dev bir dalga oluşmuş.
Zihninde, gözlerinin önündeki her şey sel sularında sürüklenip gitmiş: Sunaktaki tanrılar ve tapınağın keresteleri bile bu taşkınlık içinde yutulmuş.
Şafak vaktine yakın, sular engin ve sonsuz bir deniz halinde durulmuş. O sabah, usta, güreşçinin ne kadar yol aldığına bakmak için gelmiş ve memnun kalmış. Artık güreşçinin hiç kaybetmeyeceğini biliyormuş.
Her birimiz için geçerli olan, yalnızca Öz'ümüzün derinliğinin yaşamı ne kadar derinlikte karşılayacağımızı belirlemesidir.
Ya Öz'ümüze her gün yeni bir şeyler katar ya da enerjimizi eğlenceler uğruna boşa harcarız.
Her gün Öz'üne birikim yapanlar, kolayca boy ölçülemeyecek bir derinlik kazanırlar.
365 Günün Tao’su, Deng Ming-Dao, Dharma Yayınları
