Dünya Ben'im

DÜNYA BEN'İM

Sadece tek bir varlık (olma) hali vardır. Bu hal, uyku, uyanıklık ve düş gibi üç zihinsel hali içerip, aşan bir haldir.

Dünya sadece benim tahayyülümün (imgelemimin) bir yansımasıdır. Neyi görmek istersem, öyle görebilirim. Dünya benim dışımda değil, içimdedir, çünkü dünya ben'im. Dünyayı zihinsel bir imaj içine kilitlemediğinizde, ondan korkmazsınız.

Zihin doğası gereği ayırır ve karşı koyar. Sınırlandıran, bölen, ayıran, karşı koyan zihnin ötesine geçmek gerekir. Bunun için içinize yönelip, ne olmadığınızı keşfedin.

Sizin tüm sorunlarınız, bedeninizin sorunlarıdır: Yemek, giysi, barınmak, aile, dostlar, isim, statü, ün... Bütün bunlar siz, bir bedenden, zihinden ibaret olmadığınızı kavradığınız anda önemini yitirir.

Bir bakıma siz tüm bedenler, zihinler ve çok daha fazlası olarak varsınız. "Ben" duygusu her zaman sizinledir ama siz ona, bedeni, duyguları, düşünceleri, sahip olduğunuz malı mülkü... eklersiniz. Oysa kendinizle özdeşleştirdiğiniz her şey yanıltıcıdır. Bunlardan ötürü aslında siz kendinizi olmadığınız şey sanırsınız.

Ne olduğunuzu bilmek için, ne olmadığınızı bilmek yeterlidir. Ne olduğunu bilmek demek, daha önceden bildiğiniz bilgilerle yapılan bir tarif olacaktır. Ne olduğunuzu tarif, bütünüyle ret dışında mümkün değildir.

Siz kalbin hissettiğini, zihnin düşündüğünü, bedenin hareket ettiğini gözlemleyebilirsiniz. İşte bu gözlem, algılama fiilinin kendisi, sizin o algıladığınız şey olmadığınızı gösterir. Herhangi bir şeye bağımlı olmadan, tutunmadan, yapışmadan, özdeşleşmeden, onlarla birlikte hareket etmeden geçip giden gösteriyi izlediğinizde... sadece geçip giden gösteriyi görürsünüz.

Kendinize dikkatli bakmıyorsanız, zihninizin fikirler, yapılacak işler, insanlar, nesnelerle dolu olduğunu ama kendi gerçek varlığınızla, Öz'ünüzle meşgul olmadığını fark edemezsiniz. Sizi harekete geçiren dürtüleri, eylemlerinizin sonuçlarını çabayla, dikkatle izleyin. Kendi çevrenizi inşa ettiğiniz duvarların, hapishanenin farkın varın. Yapmanız gereken şey, kendinizi zihin yoluyla sınırlayıp ayırarak tarif etme isteğinden kurtarmaktır. Bütün tarifler sadece bedeninize ve onun ifadelerine aittir. Bedenin bu takıntısından kurtulursanız, doğal haliniz kendiliğinden ve zorlamaya gerek kalmadan geri dönecektir. Doğal halin farkına vardığınızda, bir daha şaşkınlık içinde olmazsınız.

Gerçek olmayan şeylere olan bağımlılığınızdan vazgeçtiğinizde, gerçek olan süratle, kendiliğinden yerini alır. Kendinizi zihinsel düzeyde şu ya da bu olarak ya da bunları yapan olarak düşünmekten vazgeçtiğinizde... Her şeyin kaynağı, Öz'ü olduğunuzun idrakiyle aydınlanırsınız. Her şeyi sevilmeye değer kılan bir sevgi de birlikte gelecektir.

Biz varlık olarak Bir'iz. Yalnızca görünüşlerimiz farklı. Bunu her an içtenlikle arayıp araştırarak, hayatımızı bunun keşfine adayarak geçirebiliriz.