16 Mayis: Uyandikca degisim baslar
- Ersan Kaan Erçelik
- 16 May 2019
- 1 dakikada okunur
Tek bir ilgimiz vardır ve biz, ilgimizi nereye veriyorsak, oradayızdır. Kendinizi kontrol ederek, uyanırız.
Eğlenirken, farkında olarak eğlenin. Eğlenen kişiyi izleyin. Alışkanlıklarına bakın. Hangi sözcükleri kuruyor, beden dili nasıl, nasıl davranıyor? Kendini izlediğinde, fark ettiğinde, sana ait olmayan şeyler dökülmeye, erimeye, yok olmaya başlar.
Geçmişi bir çuval gibi peşinde dolaştırmadığında, taşımadığında... aynı kurguları, filmleri tekrar tekrar izlemediğinde... temcit pilavı gibi tekrar tekrar ısıtıp önüne koymadığında... acı da olmaz.
Uyanınca değişim başlar. Senin uyanışın, bir mum ışığı gibi, başka mumları da yakar, aydınlatır.
Bir kişinin bile değişmesi, uyanması demek, etrafa bu uyanışın sirayet etmesi demektir.
Bir kişinin çiçek açması demek, başkalarının da çiçek açması için cesaretlenmesi demek.
Bir kişinin uyanması demek, milyonların uyanması için davet demektir.
Ateş ateşi büyütür, benzer benzeri çeker. Uyanan kişi tek başınadır ama yalnız değildir.
Uyanık kalan insan kim olduğunu, sıradanlığını bilir ve bunu kabul eder. Özel biri olma çabası yoktur. Özel biri olmak isteyen sahte benliktir, egodur. O seni mevki, ün, para, sahte idealler için çekiştirir durur.
Uyanık kalan insan, dikkat çekme hastalığından kurtulmuştur. Bir lotusun dikkat çekmeye ihtiyacı var mıdır? Bir lotus tüm güzelliğiyle, dinginliğiyle suda varolmaya devam eder. Kendini ispata ihtiyacı yoktur. Bir kanaryanın sesinin güzelliğini ispat etmeye ihtiyaç duymadığı gibi... Herkes dikkat çekmeye çalışırken, önemli hissetmek isterken, uyanan insan artık bunlardan özgürleşmiştir.
Tüm alışkanlıklar, bağımlılıklar, uyanış ile sona erer.
"Dikkat çekme hastalığı"
Bütün Kutsal Şeyler
Ersan Erçelik
