top of page

10 Mayis: Zihin denen zaman makinasi

  • Yazarın fotoğrafı: Ersan Kaan Erçelik
    Ersan Kaan Erçelik
  • 9 May 2019
  • 2 dakikada okunur

İnsanları başarıya ulaştıran şey, her gün farkında olarak, bilinçli olarak tekrar tekrar yapabildikleri, disiplin ile hareket ettikleri çalışmalar, azimli gayretleridir.

İnsan zihni bir düşünceler fabrikası gibi çalışır ve neredeyse hiç durmadan aynı şeyleri üretip durur. Tüm düşünceler ve duygular, bu fabrikanın eseridir. Düşünceleriniz duygulara dönüşebildiği gibi, duygularınız da düşüncelere dönüşür durur. İnsan hangi duygu ve düşüncelere eğilirse, zihin de üretimi, üretimin sıklığını, şiddetini ona göre yapar.

Aynı duygular, benzer düşünceler ne kadar tekrarlanırsa, o kadar çabuk alışkanlıklara dönüşürler ve davranışları otomatikleştirirler. Ezbere yapılan her iş, kurulan her cümle, sizi biraz daha mekanikleştirip, robotlaştırır. İşte otomatik, hiç düşünmeden, zekayı kullanmadan verilen otomatik tepkiler, geçmişten gelir. Bir alışkanlığın, düşünme kalıbının esiri olan insan, duygularını tepkiyle ifade etmeye programlanmıştır.

Oysa yanıt, uyanık kalmaktır. Hayatımızın büyük kısmında, neredeyse tamamında adeta hipnoz altında, uykuda gibi geçiririz. Pek az kişi bunun farkındadır. Uyanık olmak ise tersine, insanın bu an'ın içinde, şimdi ve buranın içine tümüyle yerleşerek, aktif bir dikkatle, bütün duyularının uyanıklığı ile, zihnin de canlı bir şekilde burada olması, anda olması demektir.

Zihin insanı sürekli geçmişe ya da geleceğe götürür, yani bir nevi zaman makinasıdır. Biri sizle konuşur ama herhangi bir sözcük, bir jest bile sizi bir başka yere götürmeye, sizi şu andan başka bir zamana taşımaya yetebilir. Şu an bunu okurken, beni dinlerken bile zihniniz bambaşka yerlere seyahat ediyor olabilir. Tüm ilgi şu an burada olmadığında, zihin çabucak dağılır ve kişi yeniden uykuya dalar.

Bedensel olarak da, duruşumun farkında değilsem, yine uykuya dair bir uyarı vardır. Otomatik olarak ayak sallamak, sık sık bir yerleri kaşımak, dokunmak, parmağı saça dolamak benim seçimim değilse, kendiliğinden oluyorsa, yine uykudayım demektir. Bu tür hareketlerle, enerji boş yere akar gider ve bu tür hareketlerin herhangi bir anlamı da yoktur.

Aklınıza geçmiş bir an'ı gelir ve siz ona kapılıp giderseniz, bir anda bu an'ıyı, onun getirdiği duygu ve ve düşünceler ile özdeşlemeye başlar, kendinizi üzüntülü ya da öfke dolu hissedebilirsiniz. Sadece saniyeler içinde intikam alma isteği, misilleme yapma arzusu ya da küsmek, konuşmamak, tepki vermek arzusu doğabilir.

Oysa geçmiş, geçmişte kalmalıdır. Geçmiş, bitmiş demektir. Gelecek ise sadece bir kurgudur, hayaldir. Gerçekleşmemiştir.

İnsan şu andan başka hiçbir şeye sahip değildir ve o da akıp gitmektedir.

Sadece uyanık olmak için her an, her gün çaba harcayan, kendini hatırlama çalışmaları yapan insan, kendini keşif yolculuğunda başarılı olabilir.

"Zihin denen zaman makinası"

Bütün Kutsal Şeyler

Ersan Erçelik

Son Paylaşılanlar
Etiket Bulutu

Zen Meditasyon Zazen Aşk Şiir Bilgelik Poetika Zen Budizm Japonya Koan 

  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Google+ Social Icon
bottom of page