42 - Yürüyüş
- Ersan Kaan Erçelik
- 10 Şub 2019
- 1 dakikada okunur
Çayın yanındaki patika,
Kokulu çam.
Kayalık kırmızı toprak,
Dimdik dağ.
Yürümek, ruhsal yaşam için kullanılabilecek iyi bir mecaz olabilir, ancak basit bir doğa yürüyüşünün bile kelimenin tam anlamıyla yapılacak en iyi etkinlik olduğu zamanlar vardır. İnsan ormanda yürüdüğü ya da dağa tırmandığı zaman beden, zihin ve ruhun mükemmel birliğini yaşar. Tırmanış bacakları kuvvetlendirir, dayanıklılığı artırır, kanı canlandırır ve zihni sakinleştirir. İnsan, toplumun çılgınlığından uzakta, doğanın verdiği dersleri öğrenmek için özgürdür artık.
Erozyon, boğumlu kökler. Ölü geyiğin cansız bedeni. Kırlangıçların uşçuşları. Şahinlerin helezon şeklinde yükselişleri. Akan suyun keskin yansımaları. Tomurcuklanan çıplak dallar. Gri kaya, çatlak, dağılmış ve yıpranmış. Yere devrilmiş bir ağaç. Yalnız bir bulut. Erik dallarının kahkahası. Hatta patikanın yanı başında duran küçük bir daire şeklinde kayalar -onları kim koydu oraya, yoksa onları bir el mi düzenledi? Hangisi olursa olsun, bu dairenin sırları nelerdir?
Kendimizi manzaranın yazdıklarını görmek için açtığımızda her görüntüde bir anlam bulabiliriz.
365 Günün Tao’su, Deng Ming-Dao, Dharma Yayınları
