Dünyaya Yürüdükçe
- Ersan Kaan Erçelik
- 21 Oca 2019
- 1 dakikada okunur
Dünyaya Yürüdükçe
Dünyaya yürüdükçe sana çıkıyorum
nefesinden biliyorum yazın imbatla geldiğini
yüzün sağanaklarla hırçınlaşan okyanus
dalgalanan duygular, tenimizi büyüleyen uzaklık
yoksun ama durmadan sana doluyor ay ışığı.
Bugün de hayata birbirimizin adıyla başladık
aramızdaki köprüyü adımlıyor kavuşmak
tomurcuklar patlıyor, yıldızlar dökülüyor bir bir
mevsimlerin camına çiziyorum yüzünün buğusunu
bir deniz yıldızı gibi vuruyor hüzün kıyılarıma.
Ellerine uzak, ateşine yakın tuttun gövdemi
bu söz yüreğine işlesin, tutuşsun gece
her gün aramızdaki saat farkıyla büyüyen çiçek
konuştukça koyu bir sohbete dalıyor yaz
düşen incir, taşan bal, öpmeliyim haylaz tenini.
Dünyaya yürüdükçe sana çıkıyorum
sesinden biliyorum yazın imbatla geldiğini
ne varsa aramızdaki boşlukta birikiyor
gömülmüş her suskunluk dolanıyor içimizi
sevişmeye koştukça kendine varıyor ağızdaki istek.
Bacaklarımı karnıma, dünyayı yüzüme çektim
şimdi tenini görüyor düşlerinde bu sarhoş ten.
Kırık Pena, Tay Yayınları, 2007
