Yırtılan Türkiye
- Ersan Kaan Erçelik
- 17 Oca 2019
- 1 dakikada okunur
Yırtılan Türkiye
Böylece bir kez daha yeniliyoruz kalbimize
hepimizden saklanan bir ölüm gerekçesi, akıl karışık
bir şehrin sesi gibi korkutucu. İnsan düşüyor
durmadan sallanıyor altımızdaki toprak
ayakları başında taşıyan halk, gerçekliğin kaybı.
İnsan boğucu bir yalnızlık, karanlık odalardan
zehir sızıntısı. Bir uçuruma yuvarlanıyor ufuk
tene saplanan yaşama çağıltısı. Yüzünüz ölü
giderek azalanların özlemi, sönüyor ışık
kendini aydınlatamayan bir ampul tepemizde.
Dağılıyorum gökyüzüne
herkes çıksın aşkın sonrasına, parçalanan düşü
sıkılan kurşunları konuşalım bu gece.
Devletin yarılan yüzü, bedeni titreten sanrı
halka çıkalım derken yanılgıyla aldatıldık
buluştuk sokağın boğan elleriyle.
Korkutan bu kargaşa, uğultuların keskinleşen ucu
kocaman bir boşluğu kucaklayan insan
herkes kendi ölüsünü bize taşıyor, ah orası
her seferinde yitip giden bir anlama dönüyor.
Suya da inanmıyorum, kırgın ve unutulmuş her şey
artık durmadan büyüyor ağızlardaki yalan.
Hayata varalım derken Türkiye’yle aldatıldık
böylece bir kez daha yeniliyoruz halkımıza.
Kırık Pena, Tay Yayınları, 2007
