Şiir ve felsefe
- Ersan Kaan Erçelik
- 11 Oca 2019
- 2 dakikada okunur
"Felsefe biraz da ölümü öğrenmek değil midir?"* diye soruyor İlhan Berk, parantez içine de alarak, "Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum" adlı kitabında.
Bana da öyle geliyor ki ölümle sorunu, çatışması olmayan, en azından ölümü düşünmeyen, ölümü şiirlerinde hiç anmamış olan şair yok gibidir. Şiir bir noktada mutlaka ölümü sorgular, tıpkı felsefe gibi. Şiirin felsefeden farkı, ölümü ele alış, onu işleyiş, kavrayış biçimidir.
Şiir hayatı öğrenmek ve bu deneyimi paylaşmak ise, aynı zamanda ölümü, sonu, bitimi de sorgulamak, onun yolculuğuna çıkma, öğrenmek ve paylaşmaktır.
İlhan Berk, dilde ayak basılmadık yer kalmasın ister. Bunun için de dille diyaloğa girer, dilden, ayak basılmadık yerinin kalmaması için bir nevi izin ister.
Hakiki şairler böyledir, ne kadar giz varsa, -ki buna başlıca olarak ölüm de dahil- tüm gizleri kendi dillerini de içinde yaratarak vermek isterler.
Şair ne kadar ölüme çalışırsa, yazdığı şiirler de -eski Tanrılar gibi- o kadar ölümsüz olur.
Dionysos Sayıklamaları, Poetika
Ersan Erçelik

*Şiirin tamamı:
ASKELOPİS Askelopis Ephesos'lu bir kuşla dolaşırdı ve bizim görmediğimizi görürdü. Nesneler böyledir, herkese görünmez. Gizliliği sever. Şairler gibi de beyaz bir dille konuşurlar. Us bunu kavrayamaz. Ama görünmeyen de yoktur. Nesneler bunu bilmez. Niçin bilsin? Hem bilmek nesnelerin işi değildir. Balıklar içinde yüzdükleri suyu biliyor mu? Ben ormanı bilmeden tanıdım, bir daha da unutmadım. * Nesneler sözcüklere dönüşmeye görsün durdurulamaz. Yer küreyi sararlar; sonra da binlerce tümceye dönüşürler. Yeryüzünün bir ucunda binlerce nesne her sabah bunun için uyanır. Tümcelerle öğrendim ben dünyayı. Evrenin sınır taşları. Dildir tek Tanrı, o cenin! (Ayak basılmadık yerlerini benden esirgeme, çok görme bunu bana, sevgili dil.) (*) Ey bellek, senden kurtuluş yok! Bundan nesnelerin ötesinde bir şey yoktur. Askelopis bunu görmedi. Ölüm onu görür kıldı. (Felsefe biraz da ölümü öğrenmek değil midir?) Nesneler yalnızdır mı diyorsun? Nesnelere bundan böyle yalnızlığı duyurmayacağım. Söz.