2 Ocak: Şimdide yaşa
- Ersan Kaan Erçelik
- 2 Oca 2019
- 1 dakikada okunur
Bir Zen şiiri şöyle der:
Bir saatliğine açan sabah ışığı,
bir çiçek gibi
bin yıl yasayan devâsâ Çamlardan
farklı mı sanki.
Sübjektif bir açıdan bakınca bir sivrisinek de sadece birkaç gün sürecek olan yaşam süresini yeterince uzun algılayabilir. Yaşam süresi yüz yıl olan bir kaplumbağa da kendi açısından bakınca böyle düşünecektir. Pek de uzun olamayan bir zaman dilimi önce insanların ortalama yaşam süresi 45 yıl civarındaydı. Bugün işe bu ortalama 65-70 yıl arasında değişir duruma gelmiştir. Fakat yine sübjektif olarak bakınca, yıllar inanılmaz bir hızla geçmektedir ve ölüm geldiğinde her zaman için âni olmaktadır bu geliş. Dügen'in dediği gibi:
Onları kaybetmekten korktuğumuz zaman
Çeker gider çiçekler
Ayrık otları
Büyüdüklerini görmekten hoşlanmadığımızda
çıkar ortaya.
Bu son derece doğal, son derece insancadır ve ne zamanı genişletme çabaları ne de uzatma gayretleri başka bir sonuç doğuramayacaktır. Tersine, başarı ve değerin zaman açısından ölçümü ve umutlu bir gelecek garantisi konusunda ısrarlı istekler, hem şimdiki zamanda hem de o 'umutlu' gelecekte (geldiği zaman) özgürce yaşamayı imkansızlaştıracaktır. Çünkü 'şimdi'den başka bir şey asla olmamıştır ve eğer insan 'şimdi' de yaşayamazsa başka hiçbir yerde yaşayamaz.
