21 Aralık: Yalınlaşmak
- Ersan Kaan Erçelik
- 21 Ara 2018
- 1 dakikada okunur
"Vazgeçmede aynı zamanda yalınlığın, derin huzurun nefis tadı vardır. İnsan o tadı bir kez aldığında, gerisi giderek daha kolay gelmeye başlar. Oysa kendini vazgeçmeye zorlamak söz konusu değildir; böyle bir girişim, ütopyacı ve yarını olmayan bir girişimdir.
İnsanın bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak için, bunu yapmakla elde edeceği avantajları zihninde net biçimde canlandırması, vazgeçmeye hazırlandığı şeyden kurtulmak için derin bir özlem duyması gerekir. O durumda, vazgeçme, insanı kahreden bir zorlama olmaktan çok, kurtarıcı bir eylem olarak duyumsanır.
Bir an gelir, mutluluğun ve acının art arda geldiği o amansız sıradağlardan, yaşamımızı paylaştığımız insanları ihmal etmeksizin kurtulmamız gerekir. Yorgun yolcu ya da manzaralardan başı dönmüş izleyici sessizliğe doğru çekilir. Bunu yaparken hiçbir şeyi savurup atmaz, her şeyi yalınlaştırır.
'Yaşamımız ayrıntılar arasında yitip gidiyor... Yalınlaştırın, yalınlaştırın, yalınlaştırın!" diyordu, Amerikalı ahlakçı Henry David Thoreau. Aşırılıktan kurtulmak için eylemlerimizi yalınlaştırmak, ama uyuşukluğa kapılmamak, tersine giderek büyüyen bir özgürlüğe kavuşmak ve devinimsizliğin en ince yanına çare bulmak: Yaşamda neyin değerli olduğunun farkında olmamıza karşılık, daha değersiz, küçük dalgalar gibi birbirini sonu gelmez biçimde izleyen bir sürü etkinliği yeğlememize yol açan tutuma çare bulmak."
Matthieu Ricard, Mutluluğa Övgü, sayfa 114.
