4 Eylül: Eylemde rahatla
- Ersan Kaan Erçelik
- 4 Eyl 2018
- 2 dakikada okunur
Eylem çok güzeldir, kendiliğinden oluşan bir karşılık vermedir. Hayatın karşılık verilmeye ihtiyacı vardır. Her an bir eylemde bulunman gerekir. Ancak aktivite geçmişten günümüze taşınır. Acıkırsan yemek ararsın, susarsan kuyuya gidersin, uykun geldiyse gidip yatarsın. Eylem tamamen durumdan kaynaklanır, kendiliğinden oluşur ve bütündür.
Aktivite asla kendiliğinden oluşmaz, geçmişten gelir. Onu yıllardır içinde biriktiriyor olabilirsin, ama şimdiki anda gelip patlar. Durumla ilgisi yoktur. Ancak zihin kurnazdır; zihin her zaman aktiviteler için mantıklı açıklamalar getirecektir, her zaman onun bir aktivite değil, eylem olduğunu, şart olduğunu ispat etmeye çalışacaktır. Birden öfkeyle parlarsın. Herkes bunun şart olmadığını, durumun böyle bir karşılığa ihtiyaç duymadığını fark eder, ancak bir tek sen bunu göremezsin. Herkes, ne yapıyorsun, buna hiç gerek yoktu, neden bu kadar öfkelisin duygusuna kapılır, ama sen mantıklı açıklamalar getirirsin; bunun gerekli olduğunu savunursun.
Bu mantıksal açıklamalar, deliliğin konusunda bilinçsiz kalmaya devam etmene yardımcı olur. George Gurdjieff bunlara "tampon" adı veriyordu. Etrafında mantıklı açıklamalardan oluşan bir tampon yaratarak, durumun farkına varmanın önüne geçiyorsun. Tamponlar, trenlerde iki vagon arasında kullanılır. Böylece ani bir duruş sırasında, yolcuların çok sert bir şokla karşılaşmasının önüne geçilir. O şoku tamponlar emer. Aktivitelerinin o anki durumla bir ilgisi yoktur, ancak mantık tamponları durumu görmene izin vermez. Tamponlar seni kör eder ve bu tür aktiviteler devam eder.
Eğer bir aktivite varsa gevşeyemezsin. Nasıl gevşeyeceksin? Çünkü bu saplantı haline gelmiş bir ihtiyaç. Bir şeyler yapmak istiyorsun, ne olursa olsun. Dünyanın dört bir yanında aptallar, "Hiçbir şey yapmamaktansa bir şeyler yap." deyip duruyor. Ve bu su katılmamış aptallar, dünyanın dört bir yanında kullanılan şu atasözünü yaratmıştır: "Boş bir zihin şeytanın atölyesidir." Hayır, değildir. Boş bir zihin Tanrı'nın atölyesidir. Boş bir zihin, dünyanın en güzel, en saf şeyidir. Boş bir zihin nasıl şeytanın atölyesi olabilir? Şeytan boş bir zihne adım atamaz ki. Bu imkansız. Şeytan ancak aktiviteyle dolmuş olan bir zihne girebilir. Sonra şeytan denetimi ele alır ve daha da aktif olmanın yollarını ve yöntemlerini gösterir. Şeytan, asla "Gevşe" demez. Sürekli, "Neden vaktini boşa harcıyorsun, bir şeyler yap; hareket et, hayat geçip gidiyor!" der. Bütün büyük öğretmenler, hayatın gerçeklerinin farkına varmış olan öğretmenler boş bir zihnin, kutsal olanın içinize akmanızı sağlayacak bir alan oluşturduğunu anlamıştır.
Şeytan boş bir zihni değil, aktiviteyi kullanabilir. Şeytan boş bir zihni nasıl kullanabilir? Boşluğa yaklaşmaya cesaret bile edemez çünkü bu onu öldürür. Ancak için derin bir aktif olma güdüsüyle doluysa, o zaman şeytan seni ele geçirir, o zaman seni yönlendirir, o zaman tek rehber o olur.
Osho, "Yaratıcılık"tan
