4 Ağustos: Bir hiçtik biz, öyleyiz, ve öyle kalacağız, çiçek açarak
- Ersan Kaan Erçelik
- 4 Ağu 2018
- 1 dakikada okunur
M E Z M U R
Kimse yoğurmuyor bizi yeniden topraktan ve çamurdan,
kimse sözünü etmiyor tozlarımızın.
Kimse.
Şükürler olsun sana, Kimse.
Dileğimiz, senin için
çiçek açmak.
Sana
doğru.
Bir hiçtik
biz, öyleyiz, ve öyle
kalacağız, çiçek açarak:
Hiçliğin -
ve
Kimsenin gülü.
Ruhun
aydınlığıdır taçyaprakları,
çiçektozlarıdır gökteki çöller,
ve gülün kırmızı dorukları;
dikenlere,
evet, dikenlere söylediğimiz,
erguvan rengi bir şarkıdır.
*
ONCA YILDIZ uzatmışlardı
bize. Ben,
sana baktığımda - ne zamandı? -
uzakta,
başka dünyalardaydım.
Bu yollar, galaksiler sanki,
bu saat bizleri
geceler boyunca taşımakta dalga gibi
adlarımızın yükünün altına. Biliyorum,
doğru değil
yaşamış olduğumuz, sadece
kör bir nefesti
Oradalık, Yokluk ve Bazen arasında
gidip gelen, ve arada,
bir uydu hızıyla seğirtiyordu bir göz
sönmüş küllere, vadilerde,
ateşin olduğu yerde ise,
zaman, uç vermişti görkemiyle,
ve ne varsa, var idiyse ve olacaksa,
bir sarmaşıktı çevresinde - ,
biliyorum,
biliyorum ve sen de biliyorsun; biliyorduk,
bilmiyorduk aslında, çünkü biz
buradaydık ve orada değildik,
ve arada sırada, aramıza
hiçlikten başka bir şey girmediğinde, bütünüyle
kavuşuyorduk birbirimize.
*
SENÎN ÖTEKİ TARAFTA OLM AN bu gece.
Sözcüklerle aldım seni geriye, buradasın şimdi,
her şey gerçek ve bir bekleyiş
gerçeği.
Fasulye fidanı tırmanmakta
bizim penceremize:
düşün bir, kimin yetiştiğini yanımızda ve
onu seyrettiğini.
Okuduğumuza göre
Tanrı parçası bir şeyin, ikinci ve daha dağınık:
ölümlerinde
bütün biçilenlerin
kendisiyle bütünleşmekte.
Bakışlar
bizi oraya yöneltmekte,
bu yarımladır,
bizim
alışverişimiz.
Paul Celan, "Ellerin Zamanlarla Dolu"
