17 Temmuz: Zen bahçelerine giriş
- Ersan Kaan Erçelik
- 17 Tem 2018
- 3 dakikada okunur
Zen felsefesi, Japonya'ya 7.yüzyılda Prens Shotoku döneminde gelmiştir. Budist uyanışını asıl başlatan kişi ise Çin’den Zen öğretilerini edinen ve Japon Zeni’nin kurucusu olduğu düşünülen Usta Eisai’dir (1141-1215). Zen felsefesinin Japonya da yayıldığı Kamakura ve Muromachi döneminde (1185-1573) yapılan bu bahçeler klasik peyzaj bahçeleri arasında Zen bahçeleri olarak adlandırılmıştır. Zen felsefesindeki derinlik Zen bahçelerine mistik bir hava katmış, Feng Shui ilkeleri yerleşim ve tasarımlarına geometrik bir nizam sağlamış, Japon estetik anlayışı ise bu bahçelere bir sanat eseri misyonu kazandırmış ve bu bileşenler Zen bahçelerini özgün yapıtlar haline getirmiştir. Zen bahçeleri, çarpıcı sadeliği ve sahip olduğu simgesel anlatımıyla çalışmanın temelini oluşturmuş ve bu anlayışla oluşturulan mekanlar ve tasarım teknikleri incelenmiştir.
Zen bahçeleri, çarpıcı sadeliği ve sahip olduğu simgesel anlatımıyla özgünlüğü ve doğanın erişilmez uyumunu yakalama çabası ile sükunet dolu bir atmosfer kazandıran mekanlardır. Doğunun mistizmini doğanın sınırsızlığıyla bütünleştiren bu bahçeler, büyük bir düşünce geleneğinin de izlerini taşımaktadır (Çınar ve Atakan, 2008). Japon insanının Zen kültürü ile bütünleşerek algıladığı hayat felsefesinde doğallık, sadelik ve Zen inancının bir sonucu olan sembolizm hakimdir (Çınar ve Atakan, 2008). Zen bahçelerinde her elemanın sembolik bir görevi olduğunu ve rastgele olarak yerleştirilmediğini, bir kompozisyonu tamamlamak için belirli bir düzene göre yerleştirildiği görülmektedir (Serez, 2011). Kullanılan materyallerde kaya, kum, çakıl gibi yapısal malzemelerin ağırlıklı olması, hiç su kullanılmaması ve sınırlı sayıda bitki materyaline yer verilmesi Kare-sansui yani Zen bahçelerinin ortak özellikleridir. Bu kuru taş bahçelerinde amaç, küçük alanlarda geniş bir mekan yaratma düşüncesidir (Nurlu ve Erdem, 1994). Bu tip bahçelerin, bahçe sanatı tarihinde eşsiz sayılmasının en büyük nedeni; kullanılabilecek en az elemanla maksimum etkiyi vermesinden kaynaklanmaktadır (Serez, 2011). Bu yazıda, günümüzde tartışılan, geleneksel bahçe düzenlemesine farklı bir yorum katan, günümüzde kullanılan bahçe tasarım metotlarını daha ileriye götürmeyi hedefleyen bir kavram “Zen Bahçesi” ele alınmıştır. Zen Bahçesi kavramının ortaya çıkışı, tanımı, çeşitleri ile dünya üzerindeki örnekleri incelenmiş ve kavrama açıklık getirilmeye çalışılmıştır.
Onin savaşı, Japon kültürü ve tarihinde önemli bir dönüm noktası olup, Japon tarihi ve kültürünü Onin savaşı öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye bölmüştür (Yoshikawa, 1991) (Şekil 1.). Japon bahçe tarihinin en önemli olaylarından biride tamamen yeni bir tarz olan kaya-çakıl bahçelerinin ortaya çıkmasıdır. Bu bahçelerin en önemli özelliklerinden biri, kullanılan materyalin çeşitliliği üzerindeki katı sınırlamalardır (Berthier, 2000). Bu durum, Zen tapınak bahçelerinin gelişmesinin başlangıcıdır (Çınar ve Atakan, 2008).
Geleneksel zen bahçesi kavramının, hat sanatı ve peyzaj resimciliği gibi zen uygulamalarının Japon sanatına etkisinin arttığı Kamakura döneminin ikinci yarısında, 1185-1333 yılları arasında ortaya çıktığı bilinmektedir (BenJoseph, 1987). Altın çağını ise 14-16. Yüzyılları arasında (1333-1568) Japonların Rönesansı diye nitelendirilebileceğimiz Muromachi Krallığı döneminde yaşamıştır (Houser ve Katsuhiko, 1992). Muromachi döneminde, Zen bahçeleri oldukça farklı bir düşünce ile ortaya çıkmıştır.
Muromachi döneminin ortalarında Kyoto’da Zen kültürünün dramatik yükselişi başladığında, önemli bir olay meydana gelmiştir. Bu olay Onin Era döneminde (1467-1469) Hosokowa’lar ve Yamana’lar ile onların müttefikleri arasında gerçekleşen bir sivil savaş olup, Kyoto’nun yerle bir olmasına ve zengin kültürel örneklerin yok edilmesine neden olmuştur (Yoshikawa, 1991). Zen Bahçeleri 86 Onin Savaşı’ndan sonra tapınakların restorasyonu çok fazla sermaye gerektirdiği için 15. yy ın ortalarına kadar alışılmış büyük ölçekli su bahçelerinin yapımında da parasal zorluklar yaşanmasına neden olmuştur. Ayrıca su bahçesi yapımında gerekli olan kuyuların bulunmasının güç olması tasarımcıları Kare-sansui Tipi bahçeler yapmaya yöneltmiştir (Çınar ve Atakan, 2008). 11. yy da yazılmış olan Sakuetiki, taşların sembolizm ve geometrisinin yanı sıra teknik konuları içeren bahçe sanatı üzerine yazılmış ilk kaynak olma özelliği taşımaktadır. Dünyanın Zen Bahçesi terimiyle ilk karşılaşması ise 1935 yılında Loraine Kuck’un “100 Kyoto Bahçesi” kitabına dayanmaktadır (Serez, 2011).
Zen Bahçeleri Ayşe Betül Gök, Bora Bingöl
