13 Temmuz: Taş kafa
- Ersan Kaan Erçelik
- 13 Tem 2018
- 1 dakikada okunur
Çinli Zen ustası Hogen, taşrada, küçük bir tapınakta yaşamaktaymış. Bir gün seyahat etmekte olan 4 rahip çıkagelmiş ve ısınmak için ateş yakıp bahçede konaklamalarının mümkün olup olmadığını sormuşlar. Ateş yakmakla meşgullerken kendi aralarında yaptıkları nesnellik ile öznellik hakkındaki tartışmaya kulak misafir olmuş Hogen. Yanlarına gitmiş ve sormuş:
"Burada büyük bir taş var. Ne dersin, bu taş aklının içinde mi yoksa dışında mıdır?"
Rahiplerden biri cevaplamış: "Budist düşüncesiyle bakarsak her şey aklımızın yarattığı bir nesnelliktir, o yüzden derim ki bu taş benim kafamın içindedir."
"O zaman kafanın bayağı ağır olması lazım." demiş Hogen, "eğer bu kadar büyük bir taşı kafanda taşıyorsan."
*
The Stone Mind Hogen, a Chinese Zen teacher, lived alone in a small temple in the country. One day four traveling monks appeared and asked if they might make a fire in his yard to warm themselves. While they were building the fire, Hogen heard them arguing about subjectivity and objectivity. He joined them and said: “There is a big stone. Do you consider it to be inside or outside your mind?” One of the monks replied: “From the Buddhist viewpoint everything is an objectification of mind, so I would say that the stone is inside my mind.” “Your head must feel very heavy,” observed Hogen, “if you are carrying around a stone like that in your mind.”
- Zen Flesh Zen Bones
