1 Temmuz: Bugün yarının yazgısını, yarınsa öbür günün yazgısını belirliyoruz

Onlar kendilerinden tümüyle ayrı bir Tanrı'ya , deyim yerindeyse büyük bir krala, yüksek, kudretli bir hükümdara inanırlar. Öte yandan onu dünyevi hükümdarlardan tenzih ederler; onu iyi niteliklerle donatırlar, kötü niteliklerden uzak görürler. Sanki kötü olmaksızın iyi varolabiliyormuş, karanlık kavramı olmadan aydınlık kavramı olabiliyormuş gibi!

İkici kuramların hepsinde görülen ilk problem, sonsuz sayıda iyi niteliğin timsali olan adil ve merhametli bir Tanrı'nın idaresi altında olan bu dünyada, kötülüğün nasıl olabileceği. Bu soru, tüm ikici dinlerde sorulmuş fakat Hindular buna cevaben asla bir Şeytan icat etmemişlerdir.

Hindular sorumluluğu insana atmışlar, hem de bu konuda hiçbir zorluk çekmemişlerdir. Niçin? Çünkü biraz önce de anlattığım gibi, onlar ruhların sıfırdan yaratıldığına inanmıyorlar. Bu hayatta geleceğimizi biçimlendirebileceğimizin farkındayız. Hepimiz her gün yaşamımızı biçimlendirmeye çalışıyor ve bugün yarının yazgısını, yarınsa öbür günün yazgısını belirliyoruz.

Aynı mantığın geçmişe işlemesi akla yakın geliyor. Yaptığımız işlerle geleceğimizi şekillendirebiliyorsak, aynı kural geçmiş için niçin geçerli olmasın? Sonsuz bir zincirde belirli sayıda halka sırayla yineleniyorsa ve hal böyleyken, halkaların bir bölümüne açıklama getirilebiliyorsa, zincirin tümü de açıklanabilmelidir.

Dolayısıyla sonu olmayan zamanın içinden onun bir bölümünü çıkarıp açıklayabiliyor ve onu anlayabiliyorsak -ve eğer doğa hep aynı özellikleri gösteriyorsa- aynı açıklama zaman zincirinin bütünü için de geçerli olmalıdır.

Bizim şu kısacık zaman dilimi içinde kendi kaderimizi çizdiğimiz doğruysa, her şeyin bir nedeni olduğu doğruysa, şu anda olduğumuz şeyin, tüm geçmişimizin bir sonucu olması gerekir. Bu nedenle insanlığın kaderini çizmek için insanın kendisinden başkasına gerek yoktur.

Dünyadaki kötülüklerin nedeni, kendimizden başkası değil. Bütün bu kötülüklere biz neden olduk. Nasıl mutsuzluğun , kötü işlerin bir sonucu olduğunu görebiliyorsak, aynı şekilde mevcut kötülüklerin çoğunun, insanın geçmişteki kötü işlerinin bir sonucu olduğunu da görebiliriz. Bir kurama göre sorumlu olan yalnızca insandır, Tanrı değil. Ebedi rahmete sahip olan Baba'nın bunda hiçbir sorumluluğu yoktur. "Ne ekersek onu biçeriz."

Swami Vivekananda, "Kendinize Güvenin", sayfa 64.