11 Haziran: Ölüm, sahip olduğumuz en akıllı danışmanımızdır
- Ersan Kaan Erçelik
- 10 Haz 2018
- 1 dakikada okunur
"Ölüm, sahip olduğumuz en akıllı danışmanımızdır. Ne zaman her şeyin yanlış gittiğini ve hayatının mahvolduğunu düşünürsen, ki bunu hep yaparsın, soluna dön ve ölümüne durumun gerçekten de böyle olup olmadığını sor. Ölümün sana yanlış olduğunu söyleyecektir; onun dokunuşunun dışında hiçbir şeyin önemi olmadığını açıklayacaktır. Sana, 'Ben sana henüz dokunmadım,' diyecektir."
...
"Ölümünü düşün!" dedi aniden. "Senden sadece bir kol boyu uzaklıkta. Seni her an dürtebilir, bu yüzden, saçma sapan düşüncelere ve ruh hallerine zaman ayırman ne kadar doğru? Hiçbirimizin bunun için zamanı yok."
...
"Geçerli olan tek şey, konuşmak yerine harekete geçmektir."
...
"Yaptığın şeylerin sorumluluğunu üstlenmeyi sevmiyorsun," dedi. "Bir insan bir şey yapmaya karar verirse sonuna kadar gitmelidir. Ama yaptığı şeyin sorumluluğunu üstlenmesini de bilmelidir. Yaptığı şey ne olursa olsun, önce bunu neden yaptığını bilmelidir. Sonra her ne yapacaksa yapmalı ve içinde hiçbir şüphe veya pişmanlık taşımamalıdır."
...
"Bana bak," dedi. "Benim ne şüphelerim ne de pişmanlıklarım var. Yaptığım her şey benim kararım ve benim sorumluluğum. Yaptığım en basit bir şey bile, örneğin seni çölde gezdirmek gibi, pekala da ölümüme sebep olabilir. Ölüm beni sinsice takip ediyor. Dolayısıyla, şüphelere ve pişmanlıklara ayıracak yerim yok. Eğer seni çölde gezdirmenin bir sonucu olarak ölmem gerekiyorsa, o zaman ölmem gerekiyor demektir. Ama sana gelince, kendini ölümsüz sanıyorsun. Ölümsüz bir adamın kararları iptal edilmeye, şüphe duyulmaya ve pişmanlık hissedilmeye mahkumdur. Ölümün avcı olduğu bir dünyada dostum, şüphe ve pişmanlığa zaman ayıramayız."
Carlos Castaneda, Don Juan'ın Öğretileri, "Ixtlan Yolculuğu"
