13 Nisan: Aşkınlığın içinde olan şey Tao'dur
- Ersan Kaan Erçelik
- 13 Nis 2018
- 2 dakikada okunur
Taocu dilde kadınsı prensibe Yin denir ve erkeksi prensibe de Yang denir. Yang hırstır, Yang saldırganlıktır, Yang arzudur ve yansıtmadır. Yang politiktir. Yin dindarlıktır. Sen ne zaman hırslı olursan senin için dindar olmak o kadar imkânsızdır. Sen ne zaman dindar olursan politik olman o kadar imkânsızdır. Bunlar bir arada gitmez. Onlar karışamaz. Onların doğası su ile yağı karıştırmaya benzer.
Hırs ve meditasyon asla karışmaz, onlar karışamaz. Politikacı erkeksi prensibe göre iş görür ve ermiş ise kadınsı prensibe göre işler. Bu nedenle ermiş son derece yumuşak, son derece kadınsı, son derece yuvarlak, son derece güzel hale gelir. Onları belli bir zarafet kaplar. Ve güzellik kesinlikle bedene ait bir şey değildir; bazen öyle olur ki beden hiç de güzel olmayabilir.
Erken dönem Hıristiyanlıkta İsa'nın dünyadaki en çirkin insan olduğuna ilişkin bir prensip vardı. Yavaş yavaş Hıristiyanlık bu fikri bıraktı, bundan hoşlanmadılar. Ancak bunda güzel olan bir şey vardır.Bedenin çirkin olduğu fakat yine de İsa'ya yakınlaştığında ansızın onun güzelliği ile şaşıracağını, ansızın kendinden geçip güzelliği ile seni ele geçireceği söylenirdi. Şayet onun bir resmini görmüş olsaydın sadece onun çirkinliğini görürdün fakat ona gitmiş olsaydın, onun gerçek varlığına girmiş olsaydın onun tüm çirkinliğini unutmuş olurdun. Çünkü o kadar çok güzellik akıyor, o kadar çok güzellik yağıyor, taşıyordu ki, onun çirkin olduğunu hatırlayamazdın bile. Onu görmemiş olanlar çirkin olduğunu düşünürdü ve onu görmüş olanlar ise onun en güzel insan olduğunu söylerdi.
Önemli olan beden değildir. Ermiş bedende yaşamaz ya da beden olarak yaşamaz; o beden aracılığıyla yaşar. Politikacı beden dışında bir şey değildir, dışa dönüktür. Beden dışa dönüktür, akıl içe dönüktür.
Ve sen her ikisinin de ötesine geçtiğinde Tao ortaya çıkar. Sen ne dışadönük ne de içe dönük olduğunda, ne dışarıya doğru ne de içeriye doğru yönelmediğinde, herhangi bir yere gitmediğinde muazzam bir hareketsizlik, eylemsizlik vardır çünkü hiçbir motivasyon yoktur. Senin içsel alevin artık dalgalanmıyor çünkü içine girilecek bir yön yoktur,yerine getirilmesi gereken bir amaç yoktur. Olunması gereken bir yer yoktur ve olunması gereken bir kişi yoktur, sen mutlak bir şekilde anın içinde mutlusun. O zaman sen erkeği ve kadını ve kutupsallığı aşmışsındır. Bu aşkınlığın içinde olan şey Tao'dur.
Bu aşkınlık dünyanın her yerinde farklı şekillerde öğretilmiştir. Farklı
terimler kullanılmıştır. Ben sana bir terimi açıklamak isterim çünkü onun faydası olacaktır. Terim 'israel'dir. O belirli bir ırkın adı değildir—kesinlikle Yahudiler değildir— ve o kesinlikle belirli bir bireyin adı da değildir. Israel' tam olarak Tao ile aynı şeydir.
Anlamaya çalış. 'Israel' üç heceden oluşmuştur: is-ra-el. 'Is'ın anlamı kadınsı prensiptir. 'Is' Eski Mısır dilindeki 'isis' sözcüğünden gelir. İsisin anlamı Ay Tanrıçası'dır. Ay kadınsı prensiptir. 'Ay' sözcüğünü anımsa çünkü Hindu metaforlarında da ay kadınsılığın sembolüdür.
Yoga'da insan varlığında üç tane geçit olduğu söylenir: Ay, Güneş ve aşkın olan. Bir burun deliğinden ay enerjisini, diğer burun deliğinden güneş enerjisini solursun ve içinin derinliklerinde her iki nefes de durduğunda o zaman sen aşkın hale gelirsin.
'Israel' üç heceden oluşmuştur. 'Is? Eski Mısır Ay Tanrıça'sı 'isis'denveya o da Ay Tanrıça'sı olan Babil Tanrıça'sı 'ishtar'dan gelmektedir. Bu yin, kadınsılık prensibidir. 'Ra' Eski Mısır'daki Güneş Tanrısı'ndan gelir. Bu erkeksi prensibi, Yang'ı temsil eder.
Ve 'el' Müslümanların 'Allah'ı türetmiş olduğu 'elohim' kökünden gelir. İbranicedeki Tanrı sözcüğü, 'elohim'dir; 'el' oradan gelir. O kadınsı ve erkeksi olanın buluşmasını ve onların aşkınlığını da temsil eder. 'Israel' tam olarak Tao demektir.
"Erkek ve Kadın Olmanın Ötesi", Osho
