top of page

27 Şubat: İnsanı doğru eyleme sevk eden, sevgidir

  • Yazarın fotoğrafı: Ersan Kaan Erçelik
    Ersan Kaan Erçelik
  • 27 Şub 2018
  • 2 dakikada okunur

Resim yapıyor musunuz, bilmiyorum. Eğer yapıyorsanız, genelde resim öğretmeni size nasıl resim yapılacağını anlatıyordur. Bir ağacı görüp onu kopyalarsınız. Fakat resim yapmak ağacı görmek demektir; ağaç hakkındaki izleniminizi, onun sizde uyandırdığı izlenimi, yaprakların hareketini, onların arasında esen rüzgârın fısıltısını tuvale veya kâğıda geçirmek demektir. Bunu yapmak için, ışığın ve gölgenin devinimlerini yakalamak için çok duyarlı olmanız gerekir. Ama eğer korkuyorsanız ve hep “Bunu yapmalıyım, şunu yapmalıyım, yoksa insanlar kim bilir neler düşünürler hakkımda” diyorsanız, herhangi bir şeye karşı nasıl duyarlı olabilirsiniz ki?

Güzel olana duyarlılık, otorite tarafından yavaş yavaş yok edilir. Öyleyse bu tür bir okulun sizi disiplin altına almasının doğru olup olmadığı meselesiyle karşı karşıyayız. Öğretmenlerin eğer sahiden hakiki öğretmenlerse yüzleşmek zorunda oldukları zorlukları düşünün. Diyelim siz yaramaz bir erkek veya kızsınız, ben de öğretmenim. Bu durumda sizi disiplin altına almalı mıyım? Eğer disiplin altına alırsam ne olur? Belli şeyleri yapmak için maaş alan, sizinkinden daha fazla otoriteye sahip, sizden daha büyük biri olarak sizi itaate zorlarım. Bunu yaparken zihninizi köreltiyorumdur, değil mi? Zekânızı geriletiyorumdur, değil mi? Sırf onun doğru olduğunu düşündüğüm için sizi bir şey yapmaya zorlarken sizi aptallaştırıyorumdur, değil mi? Ve sizler görünüşte karşı çıksanız bile aslında disiplin altına sokulmaktan, bir şeyleri yapmaya zorlanmaktan hoşlanıyorsunuz. Bu size bir güvence hissi veriyor.

Eğer zorlanmazsanız gerçekten fena biri olacağınızı, yanlış şeyler yapacağınızı sanıyorsunuz; dolayısıyla “Lütfen beni disiplin altına sok, doğru şekilde davranmama yardım et” diyorsunuz.

Şimdi ben sizi disiplin altına mı sokmalıyım yoksa sizin neden yaramaz olduğunuzu, neden şunu veya bunu yaptığınızı anlamanıza yardım mı etmeliyim? Elbette bu, bir öğretmen veya ebeveyn olarak benim otorite duygusuna sahip olmamam demektir. Neden kötü biri olduğunuzu, niçin kaçış arayışına girdiğinizi, sıkıntılarınızı anlamanıza yardım etmeyi sahiden istemeliyim. Kendinizi anlamanızı sizden istemeliyim. Eğer sizi zorlarsam size yardım edemem.

Şayet bir öğretmen olarak sizin kendinizi anlamanıza sahiden yardım etmek istiyorsam, yalnızca birkaç erkek ve kızla ilgilenmem gerekir. Sınıfımda elli öğrenciye bakamam. Yalnızca birkaç öğrencim olmalı ki her bir öğrenciyle birebir ilgilenebileyim. O zaman sizi bir şey yapmaya zorlayacak otorite oluşturmamalıyım, çünkü siz kendinizi anladığınızda o şeyi kendi başınıza zaten yapabilirsiniz.

Jiddu Krishnamurti

 
 
 
Son Paylaşılanlar
Etiket Bulutu

Zen Meditasyon Zazen Aşk Şiir Bilgelik Poetika Zen Budizm Japonya Koan 

  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Google+ Social Icon
bottom of page