top of page

25 Şubat: İdealin otoritesi

  • Yazarın fotoğrafı: Ersan Kaan Erçelik
    Ersan Kaan Erçelik
  • 25 Şub 2018
  • 1 dakikada okunur

Dışsal, yani görünürde değil de içsel olan bir otorite daha vardır: idealin otoritesi. “İyi olmalıyım, kıskançlık yapmamalıyım, herkese kardeşçe yaklaşmalıyım” derken, zihinlerimizde idealin otoritesini yaratırız, değil mi? Varsayalım ki ben, dalavereci, aptal, zalim biriyim, her şeyi kendim için istiyorum, güç istiyorum. Bu bir olgu, bu benim gerçek halim. Öte yandan herkese kardeşçe yaklaşmam gerektiğini düşünüyorum, sırf dindar insanlar öyle dediği için ve ayrıca öyle demek çıkar sağladığı, uygun düştüğü için. Dolayısıyla bir kardeşlik idealini yaratıyorum. Aslında kardeşlik yanlısı biri değilim ama türlü nedenlerle öyle olmak istiyorum, böylece ideal benim otoriteme dönüşüyor.

Şimdi, bu ideale göre yaşamak için kendimi disiplin altına sokuyorum. Daha şık bir paltoya, daha güzel bir kıyafete, daha yüksek bir unvana sahip olduğunuz için size çok imreniyorum; ama kendi kendime “Bu kıskançlık duygusundan arınmalıyım, kardeşçe davranmalıyım” diyorum. İdeal benim otoritem oluyor ve o ideale göre yaşamaya çalışıyorum. Bu durumda ne olur? Hayatım gerçekte olan ben ile olması gereken ben arasında sürüp giden bir çatışmaya dönüşür. Kendimi disiplin altına sokarım; ayrıca devlet de beni disiplin altına sokar. İster kapitalist ister komünist veya sosyalist olsun devletin benim nasıl davranmam gerektiği konusunda fikirleri vardır. Devletin her şeyden önemli olduğunu söyleyen kimseler vardır. Eğer böyle bir devlet düzeninde yaşayıp resmi ideolojiye aykırı bir şey yaparsam devletin yani devleti kontrol altında tutan azınlığın baskısına maruz kalırım.

Jiddu Krishnamurti

 
 
 
Son Paylaşılanlar
Etiket Bulutu

Zen Meditasyon Zazen Aşk Şiir Bilgelik Poetika Zen Budizm Japonya Koan 

  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Google+ Social Icon
bottom of page