15 Şubat: Sevgiyi anlamaya çalışma, sevgiye taşın
- Ersan Kaan Erçelik
- 15 Şub 2018
- 1 dakikada okunur
Güven en büyük zekâdır. İnsanlar neden güvenmiyor? Çünkü kendi zekâlarına güvenmiyorlar. Korkuyorlar, aldatılmaktan korkuyorlar. Korkuyorlar, o yüzden kuşku duyuyorlar. Kuşku korkudan kaynaklanır. Kuşku, kendi zekâna karşı duyduğun güvensizlikten kaynaklanıyor. Güvenebileceğinden emin değilsin. O yüzden güvene kucak açamıyorsun. Güvenin, zekâya, cesarete ve bütünlüğe ihtiyacı vardır. Güvenmek için büyük bir kalbe gerek var. Eğer yeterince zeki değilsen, kuşku duyarak kendini korursun. Eğer zekân varsa, bilinmeyene adım atmaya hazırsın. Çünkü, eğer bütün bilinen dünya yok olsa ve bilinmeyenin ortasında kalsan bile, orada yaşayabileceğini biliyorsun. Bilinmeyenin içinde kendine bir yuva kurabilirsin. Zekâna güveniyorsun. Kuşku savunmadadır. Zekâ kendine her kapıyı açık tutar. Çünkü, “ne olursa olsun, o mücadeleyi kabul edip, uygun şekilde tepki verebileceğini” biliyorsun. Sıradan zihnin böyle bir güveni yoktur. Bilgi sıradandır. Bilmeme durumunda olmak zekâdır, farkındalıktır ve bu biriktirilemez. Yaşanan her an kaybolur. Arkasında hiç bir iz bırakmadan, hiçbir varoluş izi bırakmadan yok olur. İnsan bir kere daha, saf, masum ve bir çocuk gibi, bir sonraki âna taşınır. Hayatı anlamaya çalışma. Yaşa. Sevgiyi anlamaya çalışma. Sevgiye taşın. O zaman bilirsin. Ve o bilgi, senin yaşadıklarından ortaya çıkar. Bu bilgi, gizemi asla yok etmez. Ne kadar çok bilirsen, bilinecek o kadar çok daha fazla şey olduğunu bilirsin. Hayat bir problem değildir. Onu bir problem olarak ele almak yola yanlış adımla başlamaktır. O, yaşanacak, sevilecek ve deneyim kazanılacak bir gizemdir.
Osho
