top of page

11 Şubat: Merhamet

  • Yazarın fotoğrafı: Ersan Kaan Erçelik
    Ersan Kaan Erçelik
  • 11 Şub 2018
  • 1 dakikada okunur

Merhamet Merhametin aslında ne olduğunu anlamadan önce Bazı şeyleri kaybetmeli, Geleceğin, tıpkı seyrek çorbada eriyen tuz gibi Bir anda eriyişini hissetmelisin. Avuçlarının arasında sakladığın ne varsa, Varsaydığın ve özenle biriktirdiğin, Hepsi yitip gitmeli. Gitmeli ki bilesin, Terk edilmiş bir toprak nasıl olur, Merhamet diyarı yollarında. Hani gidersin gidersin de Hiç durmayacak gibidir otobüs, Ekmek arası tavuk yiyen yolcular Sonsuza dek camdan dışarı bakarlar hani. Merhametin o incecik çekimini kavramadan önce Beyaz pançolu yerlinin, Yolun kenarında ölü yattığı yere gitmelisin. Anlamalısın geceler boyu onun da nasıl Planlarıyla yolculuk ettiğini, Sadece bir nefesle hayata tutunduğunu, Onun yerinde aslında nasıl senin de olabileceğini. İçimizdeki en derin şeyi, Merhameti bilmeden önce, İçimizdeki diğer en derin şeyi, Kederi bilmelisin. Kederle uyanmalı, Onunla dertleşmelisin, Ta ki sesin, bütün kederlerin örüntüsünü yakalayıncaya Ve sen dokumayı tümüyle görünceye dek. Sonra, Sadece merhamettir anlamı olan, Merhamettir ayakkabını bağlayan, Seni dışarıya güne, Mektupları postalamaya, ekmek almaya gönderen. Sadece merhamettir, Dünyanın keşmekeşinden kafasını kaldırıp da Aradığın benim diyen Ve sonra, tıpkı bir gölge ya da bir dost gibi, Seninle her yere gelen. Naomi Shihab Nye

 
 
 
Son Paylaşılanlar
Etiket Bulutu

Zen Meditasyon Zazen Aşk Şiir Bilgelik Poetika Zen Budizm Japonya Koan 

  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Google+ Social Icon
bottom of page