12 Ocak: An'da yaşamak
- Ersan Kaan Erçelik
- 11 Oca 2018
- 1 dakikada okunur
Adamın biri Ikkyu Usta'ya sormuş; "Usta, bana en yüce bilgeliğin temel kurallarından birkaçını yazar mısınız?" Ikkyu fırça ve kağıda sarıldığı gibi yazıvermiş: “Dikkat." "Hepsi bu mu?", diye sormuş adam, "eklemek istediğiniz başka birşey yok mu?" Bunun üzerine Ikkyu "Dikkat, Dikkat," yazmış. "Ama", demiş adam oldukça sinirli, "eklediğin şeyde gerçekten çok derin, anlamlı birşey görmüyorum". Bunun üzerine Ikkyu fırçayı alıp “Dikkat, dikkat, dikkat," yazmış. Öfkeyle sormuş adam: “Ne anlama geliyor ki bu 'Dikkat' sözcüğü Tanrı aşkına?" Usulca yanıtlamış Ikkyu: “Dikkat, dikkat demektir."
Zen, andan ana atlamamak, an’da yaşamak, aynı zamanda an’ı yargılamamak demektir. İyi mi, kötü mü, hoşuma gidiyor mu, gitmiyor mu? Sadece an’ı algılamak, onu yaşamaktır sözkonusu olan. Olan, olduğu gibidir.
Bir örnek: Sabah evden aceleyle çıkarken, Tanrım, çok geç kaldım, diye düşünmemle birlikte yeni iş günü gözümün önünden geçiverir, dünkü gün yinelenir, gelecek haftasonu belirir. Birden ışık yanar; kırmızı! İşte o an İçimde olup bitenin ayırdına varırım. Bilirim ki bu sabah birçok anı şimdiden kaçırmış, gerçekten yaşamamışımda. Telaşla evden çıkarken kapıyı gürültüyle çarpığımı bile farketmemişimdir.
"Gündelik Yaşamda Zen"
