9 Ocak: Otururken otur, yürürken yürü, çalışırken çalış
- Ersan Kaan Erçelik
- 9 Oca 2018
- 1 dakikada okunur
Otururken otur;
Yürürken yürü,
Çalışırken çalış.
Zen'i deneyimlediğim ilk haftasonunda öğretmenimin bana söylediği işte buydu. Üniversitede Çin dili öğrenimi görürken Çin kültür ve dinleriyle ilgilendiğim sırada Ch'an (Japoncada Zen) ile de karşılaşmıştım elbette. Uygulamaya ise o haftasonu eve döndüğümde başladım: Otururken otur.
Oturma çalışması yaptım, bir çocuk gibi doğalca oturma. Yıllar boyunca içime işlemiş olan acılar dağılıp gitti bedenimden.
Yürürken yürü. Bedenim adım adım yürümeyi öğrendi ve adımdan adıma yeniden dikleşti. Zazen oturuşuyla, yürüme meditasyonu olan kinhin'deki bilinçli yürüyüşle bedenin kendiliğinden iyileşmesi, aynı anda zihnin de adımdan adıma, bir soluktan diğerine yavaşça sükunet bulması benim için bir mucizeye tanık olmak gibiydi.
Eski Çin ve Japon Zen ustalarının, hiçbir şey öğrenmemize gerek yok, dediklerini öğrendim. Bilgelik yazıtlarını okumaya gerek yok, birşeyi başarmaya gerek yok, başarı kazanmaya gerek yok.
Farkındalıkla çalışmak ve davranmak yeterli.
Zen ruhu, sabahtan akşama, akşamdan sabaha, saatten saate, andan ana her günkü yaşamın ruhudur.
Zen zihni, bir nefesten diğerine başlangıç zihnidir, başkaca da hiçbir şey değildir. İşte bunun için:
Otururken otur,
Yürürken yürü,
Çalışırken çalış.
Hepsi bu - bu, Zen.
"Gündelik Yaşamda Zen", A. Meutes & J.Bossert
